Translate

27 Mayıs 2013 Pazartesi

Kedim Alice

Beş yaşında bir kedim var. Adı Alice. Uzun süre bir aileyle yaşayan tüm kediler gibi Alice de kendini insan sanıyor. Ben nerede oturursam o hemen yakınımda oturuyor. Ben uzanırsam o da uzanıyor. Ben yemek yersem o da yiyor. Alice beni izliyor...
Alice sosyal bir kedi değil. Bu benim suçum. Onu henüz bir bebekken sosyalleştirmem gerektiğini gerçekten bilmiyordum. Bebekken başka bir hayvanla karşılaşmadı. Ne bir köpek ne bir kedi... Tek gördüğü o günlerde hayatta olan jako papağanımdı ki Alice ne yazık ki ondan da pek hoşlanmazdı. Her aklına geldiğinde gider papağanın kafesinin altında durmaksızın dolanır, Jako'mun moralini alt üst ederdi. O da korkunç bir kanat çırpmayla alırdı öcünü ve bu durumda Alice hızla alt kattaki köşesine koşardı.
Jako öldükten sonra Alice başka hayvan görmedi. Öyle yalnız ki... Bize yaklaşıyor, bizi sevmeye çalışıyor. Tüm güdüleri yarım kaldı. Zamanı geldiğinde, başka kedilerle karşılaştırdığımızda, hatta yalnız kalmasın diye eve erkek bir kedi almaya çalıştığımızda korkunç tepkiler verdi.
Alice değil başka bir kediydi sanki. Dört, beş kedi geldi gitti eve. Çok denedik ve en sonunda vazgeçtik. Alice hiçbirini istemedi... Hepsiyle kavga etti.
Şimdi bizimle arkadaşlık etmeye çalışıyor, evdeki muhabbet kuşunun kafesinin yanından ayrılmıyor. Ona zarar verebileceği Alice'in aklına bile gelmiyor. Civcivleri bile seviyor. Ama bir kedi ya da köpek görmesin, canavara dönüşüyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder